29 Mart 2008 Cumartesi

SAFAHAT DIŞINDA KALMIŞ ŞİİRLER

Mehmet Âkif Bey, Halkalı Baytar Mektebi�nin son sınıflarında bulunduğu sıralarda (1891-1893), şiirlerini zamanın dergilerine göndermeye başlamıştı. 1908 sonrasında, yazdıklarını devamlı olarak yayınlamaya başlamadan önceki yıllarda da, önemli bir şair olarak tanınmış ve kabul edilmişti. Gerek dostlarına gönderdiği manzum mektuplar ve gerek diğer manzumeleri, şiir meraklıları tarafından yazılarak elden ele yayılıyordu.

Mehmet Âkif, 1908�den önce yazdığı şiirlerinden birkaçını, 1908�den sonra neşretmekle beraber, beğenmediklerinin hepsini ortadan kaldırmıştır. Kendisinin, ikinci bir Safahat hacminde olduğunu söylediği eski şiirlerinden, sadece 1900 yılından önce yayınlanmış olanlarla, ele geçen mektuplarında bulunanlar ve meraklıların defterlerinde kalanlar kurtulmuşlardır.

SAFAHAT

�Safahat�, Mehmet Âkif Ersoy�un şiirlerini topladığı yedi kitaplık şiir külliyâtının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şiir bulunmaktadır.

Birinci kitap, yalnız �Safahat� adını taşır. Bundan başlayarak sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır. Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul�da, yedinci kitabınki ise Kahire�de yapılmıştır.

Safahat�ı oluşturan yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri ve içerikleri şöyledir:

  1. Safahat
    44 şiir, 3084 mısra. (Üç baskı:1911, 1918, 1928.)
    1908-1910 yılları arasında Sırât-ı Mustakim�de çıkmış şiirlerden dördü dışında hepsi bu eserde yer aldı. Toplumumuzun sosyal ve siyasi sarsıntılarını, bu sarsıntılar karşısında insanımızın tavrını, çöküntü sebeplerini, günün olayları ile birlikte ele alınmış, son derece mükemmel bir şiir yapısı içinde işlenmiş buluruz. Bu eser bizim hayatımız ve cemiyetimizin ortaya konulduğu bir laboratuar çalışması devresini belgeler. Küfe, Mahalle Kahvesi, Meyhane, Kocakarı ile Ömer, Hasta, Seyfi Baba bu kitapta yer alır.


  2. Süleymâniye Kürsüsünde
    Bir şiir, 1002 mısra. (Dört baskı:1912, 1914, 1918, 1928)
    Eser, İslam dünyasını dolaşmış bir vaizin, şahsi dostu, Abdürreşid İbrahim Efendi�nin ağzı ile yazıldı. Âkif, bu eserinde, sadece ülkemizin değil, bütün İslam dünyasının durumunu dile getirmiştir. Rusya Müslümanları üzerinde şiddet olduğuna işaret ederek, Türkistan�da Taşkent, Buhara, Semerkant�ın cehaletin kol gezdiği yerler haline geldiğini belirtti. Çin ve Mançurya Müslümanlarının da aynı durumda bulunduğunu ifade etmiş, eserinin sonunda da İslâmî bir inkılâbın mutlaka gerçekleşmesi üzerinde ısrarla durmuştur. Bu kitapta yer alan fikirler, onun düşündüğü cemiyetin heye­canlı bir beyannamesi görünümündedir.


  3. Hakkın Sesleri
    10 şiir, 482 mısra. (Üç baskı:1913, 1918, 1928)
    Sekiz ayet ve bir hadisin açıklaması ile milletin düştüğü felaketlerden kurtulma yollarını göstermeye çalıştı. Ayetlerden ve bir hadisten hareket eden Âkif, tembelliğe, hissizliğe, yeise, akılsızlıklara, cehalete ve milletin içine serpilen ayrılık tohumlarına saldırmış, milleti uyandırmaya çalışmıştır.


  4. Fâtih Kürsüsünde
    Bir şiir, 1692 mısra. (Dört baskı:1914 (iki baskı), 1918, 1924)
    Vaaz şeklinde tek bir şiir olup Hakk�ın Sesleri�ndeki aynı konuları dile getirmektedir.


  5. Hâtıralar
    10 şiir, 1314 mısra. (Üç baskı:1917, 1918, 1928)
    I. Dünya Savaşı sırasında Âkif�in yaptığı seyahatlerdeki gözlemleri anlatılmaktadır.


  6. Âsım
    Bir şiir, 2292 mısra. (İki baskı:1924, 1928)
    Ateşli bir müridin sükûnet bulmuş, durulmuş, yeni istikametler gösterecek olgunluğa ulaşmış halini dile getirmektedir. Karşılıklı konuşma şeklinde yazılmış tek bir manzum hikâyedir. Çile döneminden çıkılmıştır. Âsım�ın nesli, toplumu karanlığından, aydınları yanılgılarından sıyırıp, İslâm toplumunu inançla yükseltecektir.

  7. Gölgeler
    41 şiir, 1374 mısra. (Bir baskı:1933)
    İstiklal Savaşı yıllarında ümit ve iman aşılayan şiirleri ile Mısır�da yazdıklarını bir araya getiren eserdir. Daha önceki eserlerde görülmeyen bir lirizmle karşılarız.

Safahat, 1943 yılından itibaren, yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan �Safahat�, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, şiir ve fikir kitabıdır.

Safahat
�Safhalar, devreler, dönemler� ve �görünüşler, manzaralar� demektir. (�Kötülük, rezillik�� demek olan �sefahet� kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat�ı teşkil eden manzumelerin tamamı �aruz� vezni ile yazılmıştır. Şiirlerin uzunluğu bir kıt�adan, 2292 mısra�a kadar değişmektedir.

Mehmet Âkif, �İstiklâl Marşı�nı �milletin malıdır� diyerek Safahat�a almamıştır. �Çanakkale Şehitleri� adıyla meşhur olan şiir ise �Âsım� kitabında bulunmaktadır.

  1. TEFSİRLER
    Mehmet Âkif�in tefsir yazılarının hepsi elli yedi tanedir. Bunların on sekizi manzum olarak yazılmış olup, Safahat�a alınmışlardır. Elli üç tanesi, âyet; dört tanesi, hadis üzerine yazılmıştır. Çoğunun uzunluğu bir sayfadan azdır.

    Âkif Bey, memleketin ve halkın o günkü meselelerine hitap eden bir veya birkaç âyet veya hadîsi konu alarak, okuyuculara onlarla yol göstermeye çalışmıştır. Bu yazılar, tefsir ilmi bakımından değil, zamanın meselelerine bakış açısından önemlidir.


  2. VA�ZLAR
    Mehmet Âkif Ersoy�un bir tanesi kitap içinde yayınlanmış, diğerleri konuşma sırasında Eşref Edib tarafından tespit edilmiş olan, dokuz konuşması, va�zı (mev�izası) vardır.

    Bunlardan birincisi, bir kulüpte konuşma şeklinde yapıldıktan sonra, �Mevâ�ız-ı Dîniye� (Dinî Öğütler) kitabında yayınlanmıştır. Kalan sekiz va�zın üçü Balkan Savaşı içinde İstanbul�un üç büyük camiinde (Beyazıt, Fâtih, Süleymâniye); birisi Balıkesir Zağnos Paşa Camii�nde; üçü ise Kastamonu�da Nasrullah Camii�nde ve şehrin kazalarında verilen va�zlardır. Her bakımdan çok önemli konuşmalardır.

  3. MAKALELER
    Çeşitli cemiyet, edebiyat ve fikir meseleleri üzerine, makale, sohbet ve hatıra şeklinde kaleme alınmış elli yazıdan ibarettir. Bunların on yedisi �Hasbihâl�, on biri �Edebiyat Bahisleri�, dördü�Eski Hâtıralar�,ikisi �Letâif-i Arabdan� genel başlıkları altında �bazan ikinci bir başlık daha taşıyarak� yayınlanmışlardır. On beşinin ise ayrı başlıkları vardır. Çok samimî bir dille kaleme alınan bu yazılarda Mehmet Âkif�in düşünceleri, bilgisi, kültürü ve irfanı görülmektedir.

  4. TERCÜMELER
    1908�den sonra, Mehmet Âkif, hepsinin de dergide yayınlattığı ve 268 tefrika devam etmiş olan 55 ayrı tercüme yapmıştır. Bunların birkaçında �Sa�di� takma adını kullanmıştır.
    Tercümeler, beşi Arapça ve biri Fransızca yazmış olan altı yazardan yapılmıştır. Tercümelerin yazar ve tefrika sayısı bakımından dağılışı şöyledir:

    • Ferid Vecdi: 7 tercüme, 73 tefrika.
    • M. Abduh: 31 tercüme, 48 tefrika.
    • A. Refik: Bir tercüme, 3 tefrika.
    • Şeyh Şiblî: Bir tercüme, 10 tefrika.
    • A. Câviş: 13 tercüme, 122 tefrika.
    • Said Halim Paşa (Fransızca): 2 tercüme, 12 tefrika.

    Kitap olarak basılmış tercümeleri şunlardır
    1. �Müslüman Kadını�, Ferid Vecdi.
    2. �Hanoto�nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhammed Abduh�un İslâm�ı Müdâfa�ası�
    3. �İslâmlaşmak�, Said Halim Paşa.
    4. �Anglikan Kilisesine Cevap�, Abdülaziz Câviş.
    5. �İçkinin Hayât-ı Beşerde Açtığı Rahneler�, Abdülaziz Câviş.

  5. MEKTUPLAR
    Elli kadar mektubu ve bazı mektup parçaları yayınlanmıştır. Dağınık hâlde, bazı kimselerin elinde, birkaç yüz mektubunun bulunduğunu tahmin edilmektedir. Bunların toplanarak yayınlanması, şairimizin düşünceleri, hayatı ve yakın tarihimiz bakımından çok faydalı olacaktır.

Hiç yorum yok: