25 Şubat 2008 Pazartesi

CİHAD

Her doğum, ölüm içindir. Her ölüm, ahiret hayatı için bir doğumdur. Ruhlar âleminde Alemlerin Rabbi'ne verdikleri sözlerine bağlılık derecesinin öl­çümü ve kendileri yine kendilerine şahid tutulmak için, imtihan edilmek üzere yeryüzüne gönderilen insanlar, takdir edilen ecel zamanı ve zemininde dünya hayatına veda ederler. Ölüm ile dünya ha­yatına veda eden insanlar, mahşer ânına kadar, dünya ile ahiret arasında bekleme yerinde dururlar: Kabir hayatı.

İnsanlar, yeryüzündeki imtihanların sonucuna göre muamele görürler kabirde. İman ve âmellerinin sıhatine göre ya Cennet bahçelerinden bir bahçedir veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur kabir hayatı!..

Dünyadaki Mü'minler için Ölümlerin en güzeli, şehid olarak ölmektir. Gerçek bir şehid olarak ema­neti teslim etmek her Mü'min, Muttaki, Muvahhid ve Mücahid bir kişinin yegane arzusudur. Hayatı, ölümü ve tüm kulluğu âlemlerin Rabbi için olan Müminlerin şiarı şudur:

Gayemiz Allah Celle Celalühü1 dür. *Önderimiz Rasulullah Aleyhisselâm'dır. '

Yasamız Kur'an'dır.

Yolumuz Cihaddır.

Allah yolunda Şehid olmak en yüce emelimizdir.

Müslüman yaşarsa bu şiar için yaşar. Ölürse, bu şiar yolunda ölür. Misak ânında Rabbi Allah Celle Celalühü'ya verdiği sözü, yeryüzünde gerçek iman, salih amel, hakkı tavsiye ve sabrı tavsiye etmek su­retiyle tasdik eder. Bütün çalışması bu doğ­rultudadır. Dosdoğru yolda, emrolunduğu gibi dos­doğru olur ve hangi durumda olursa olsun zalimlere, zulme, müşriklere ve şirk. düzenlerine meyletmez. Doğruluğundan taviz vermez. Allah'ın dosdoğru dini İslâm'dan zerre kadar taviz vermediği gibi, ta-vîzkârları da önleme çalışmalarında eliyle, diliyle ve kalbiyle harekete geçer. Eğrilenleri doğrultur. Doğ­ruların istikamet üzere olmasını sağlamaya çalışır inşallah!..

İşte bu şiar uğrunda ömrünü harcayacak bir Müs-lümanın doğumu gerçekleşiyordu 17 Temmuz 1958 yılmda Bitlis iline bağlı Kolongo yaylasında. Mü'min ve asil bir ailenin, İslâm fıtratı ile bir çocukları daha dünyaya gelmişti. Babası, İslâm dünyasındaki ta­nınmış İslâm âlimlerinden Sadreddin Yüksel ho-caefendi, annesi ise, doğunun meşhur şeyhlerinden Norşinîi Şeyh Masura Efendinin Kerimesidir.

Bu Müslüman ailenin bir ferdi olarak dünyaya gelen erkek çocuğa, METİN adını verdiler, sağ ku­lağına İslâm'ın şiarı olan Ezan okundu. Yeni dün­yaya gelen Metin'e hemen hatırlatıldı, her Müs­lüman çocuğuna hatırlatıldığı gibi: Allahu Ekber. Yalnız Allah büyüktür. Dört defa tekrar edildi, dört sadık şahidin şahidliği yerine, "Şahadet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur." Hüküm yalnız ve yal­nız Allah'a aittir. Rabbimiz, Melikimiz ve İlâhımız yalnız ve yalnız Allah'tır. Biz O'ndan başkasının hükmüne tabi olamayız. Tağutlan red ederiz. Ey yeni dünyaya gelen, bu imtihan sahasına gözlerini açan Metin, sen de şimdiden bunları duy. Rabbine verdiğin Misak'ı sana hatırlatıyoruz.

"Şahadet ederim ki, Hazreti Muhammed Aley-hisselâm Allah'ın kulu ve Rasuludür." Rasulullah Muhammed Aleyhisselâm'dan başka hiç bir önder, lider ve örnek kabul etmiyorum. Takip edilecek önder yalnız ve yalnız O'dur. Uyulacak, yani izinden gidilecek rehber yalnızca Rasulullah Aley-hisselâm'dır. Ne olursa olsun, kim olursa olsun, örnek önder Rasulullah Aleyhisselâm'ın izinden git­meyen yani O'nun sünnetini işlemeyenleri red edi­yorum. Metin, bunu şimdiden sana söylüyor ve ha­tırlatıyorum. Büyüdüğünde sakın bu hatırlatmamı unutma. Her muttaki Mü'min gibi senin de gayen Allah ve Önderin Rasulullah Aîeyhisselâm'dır. Bunu böylece bil!..

"Haydi namaza. Haydi namaza." Namaz, kul­luğun en belirgin Özelliğidirm. Yalnız hakkıyla kı­lman, şuurlu olarak eda edilen namaz. İman et­tikten sonra, yalnızca Allah'ın huzurunda eğilir, yalnızca O'nun hükümlerini kabul ederim ikrarının en belirgin özelliğidir namaz. Namaz, hayatın bü­tünüdür. Bütün hayatı namazdaymış gibi geçirmek müttakî, muvahhid Müminin vazgeçilmez va­zifesidir. "Daimî Salaf'ta bulunmak... İşte kulluğu, namazın dışında da veya iki namaz vakti arasında da yaşamak: İstikamet üzere olan Evliyaullah'ın vasndır.

"Haydi fellaha-haydi felaha" yani kurtuluşa. "Yal­nız ve yalnız Allah büyüktür ve şahadet ederim ki, O'ndan başka ilâh yoktur ve yine şehadet ederim ki, Hazreti Muhammed Aleyhisselâm, O'nun kulu ve

Rasulü'dür" deyip, inanıp ve inandığından hiç bir taviz vermeden yaşayan Mü'minler kurtuluşa er­diler. Günde beş vakit tekrarlanan bu sözverişler ve bizzat hayata aksettirmeler, kurtuluşa ermektir.

Yine tekrar ediliyor ezanın son bölümünde: Al-lahü Ekber. Allahü Ekber ve"La ilahe illallah" yal­nız ve yalnız Allah büyüktür ve Allah'tan başka ilâh yoktur."

Küçük Metin, yeryüzünde duyduğu ilk kelimeler, ilk cümleler, bu ulvî cümlelerdi...

Sonra sol kulağına kamet okundu ve ezan cüm­lesine iki defa tekrar edilen bir cümle eklendi: Namaz başladı, namaz başladı. Yani cihad başladı demekti bir manada. Çünkü namaz için cihad la­zımdır, cihad için de namaz. Birbirlerinin ge­rekleridir. Birbirinden ayrılmaz, içice iki kavram ve iki faaliyet. Her ne kadar anlatabilmek için iki di­yorsak da aslında birdirler.

Ve böyle başladı cihada adanan hayat. Ailece hic­ret edip, fethedilen sonra işgal edilen ve tekrar fet­hedilmesi gereken İstanbul'a geldiklerinde dokuz ya­şındaydı. Fatih semtine yerleşiyor ve aynı yıl Akşemseddin ilkokuluna kaydoluyordu. Çalışkan bir talebeydi Metin.

Daha sonra gelenbevî Ortaokuluna devam eder. Bu arada değerli ilim adamı olan babası Sadreddin Hocaefendi'den başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere Islâmî ilimleri tahsil etmeye başlar. Âlim bir ba­banın oğlu olan Metin, Müslüman aile ortamında bir yanda Kur'an-ı Kerim okurken, diğer yanda İslâm ahlakını kavrar ve Kur'an ahlakıyla ahlaklanır.

Ortaokulda ikinci sınıfa geçince, okulu bırakmak ister. Okul hayatı, Onun cihad heyacanıyla dopdolu olan ruhunu sıkar. O, İslâm'ın hakimiyeti yolunda faaliyet göstermek ister. Onun hedefi ve arzusu baş­kadır, okulunun hedefi başka. Hedefler zıt kutuplar oluşturunca, okuldan ayrılır...

Bu tarihten şehadet gününe kadar cihad faaliyeti içinde görüyoruz Şehid Metin Yüksel'i.

Artık Onun tek hedefi vardır: İslâm'ın hakim ol­ması.

Artık Onun tek yolu vardır: İslâm'dan taviz ver­meden Allah yolunda Cihad etmek.

Hemen hemen Türkiye'nin her bölgesine koşar Allah için Şehid Metin. Mitingler, yürüyüşler, İslâm'ı tebliğ için afiş yapıştırmalar, Müslümanların her işinde yardıma koşmalar ve İslâmî faaliyeti en­gelleyenlerle mücadeleler içinde geçer ömrü.

Hiç yorum yok: