28 Şubat 2008 Perşembe

akif hayatı

1873'te Ýstanbul’da doðdu. 27 Aralýk 1936’da Ýstanbul’da yaþamýný yitirdi. 4 yaþýnda Fatih'te Emir Buhari Mahalle Mektebi'nde baþladýðý eðitimini Fatih Merkez Rüþtiyesi'nde sürdürdü. Ardýndan Mülkiye Mektebi'nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasýndan Arapça öðrendi. Fatih Camii’nde Ýran edebiyatý okutan Esad Dede’nin derslerini izledi. Farsça ve Fransýzca öðrendi. Babasýnýn ölümü ve evlerinin yanmasý üzerine Mülkiye'nin yüksek kýsmýndan ayrýlmak zorunda kaldý. 1889’da girdiði Halkalý Mülkiye Baytar Mektebi’ni 1893’te birincilikle bitirdi. Ziraat ve Ticaret Nezareti'nde veteriner olarak çalýþmaya baþladý. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan'da dolaþtý. Geniþ halk kesimleriyle, köylülerle yakýn iliþkiler kurdu. Halkalý Ziraat Mektebi ve 1907’de Çiftçilik Makinist Mektebi’nde ders verdi. 1908’de Dârülfünûn Edebiyat-ý Umûmiye müderrisliðine atandý. Umur-ý Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kýsa süre sonra bu görevden ayrýlýp yalnýzca Halkalý Mülkiye Baytar Mektebi'nde ders vermeyi sürdürdü.

Ýstiklal Marþý
1913'te Ýttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. 1. Dünya Savaþý sýrasýnda bu cemiyete baðlý bir örgüt olan Teþkilat-ý Mahsusa aracýlýðýyla Almanya'daki Müslüman tutsaklarýn durumunu incelemek üzere Berlin’e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan'a gitti. Batý uygarlýðýnýn koþullarýna ve Doðu-Batý çeliþkisine tanýk oldu. Ýstanbul'a dönüþünde Dâr-ül-Hikmet-i Ýslâmiye adlý kuruluþun baþkâtipliðine atandý. Ýzmir'in iþgalinden sonra Anadolu'da baþlayan kurtuluþ hareketine destek verdi. Balýkesir’de yaptýðý konuþma, Ýstanbul hükümetini endiþelendirdi, görevinden alýndý. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptýðý konuþmalarýn metinleri çoðaltýlarak bütün yurda daðýtýldý. Ankara hükümetinin kurulmasý üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Millet Meclisi'ne girdi. O sýrada Ýstiklal Marþý için açýlan yarýþmaya katýlan 724 eserin hiçbiri beðenilmemiþti. Maarif vekilinin isteði üzerine 1921'de "Ýstiklal Marþý"ný yazdý. Metin, 12 Mart 1921'de Büyük Millet Meclis'nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayý Türk Ordusu'na armaðan etti.

Mýsýr dersleri
Sakarya Zaferi'nden sonra Ýstanbul'a geldi. Milli Mücadele'nin yarattýðý koþullarla çeliþkiye düþtü. 1923'te Mýsýr'a gitti. Birkaç yýl kýþlarý Mýsýr'da yazlarý Ýstanbul'da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin "laik" olmasý ilkesi kabul edilince tümüyle Mýsýr'a yerleþti. 1936'ya kadar Mýsýr'da Türk dili ve edebiyatý dersleri verdi. Bir yandan da Kur'an'ýn Türkçe'ye çevrilmesine çalýþýyordu. Siroz hastalýðýna yakalandý. Hava deðiþimi için 1935'te Lübnan'a, 1936'da Antakya'ya gitti. Ayný yýl ülkesinde ölme isteðiyle Türkiye'ye döndü. 27 Aralýk 1936'da hastalýðýn pençesinden kurtulamadý ve yaþamýný yitirdi.

Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öðrenciliði sýrasýnda baþladý. Ýlk þiiri "Kur'an'a Hitab" 1895'te "Mektep" adlý dergide yayýnlandý. Ardýndan "Resimli Gazete"de þiirleri çýktý. O dönemde yazdýðý ahlak, din, bilgelik temalarýný iþleyen didaktik þiirlerini temel eseri "Safahat"a almadý. Öðretmeni Ýsmail Safa'nýn etkisini taþýyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2'nci Meþrutiyet'in ilanýndan sonra daha önce yazýp ortaya çýkarmadýðý yazýlarý yayýnlanmaya baþladý. 1908-1910 arasýnda Sýrat'ý Müstakim (sonradan Sebilü'r Reþad adýný aldý) dergisinde yazdý. En ünlü þiirleri "Küfe" ve "Seyfi Baba" bu dönemde yayýnlandý.

Safahat
Temel eseri "Safahat" 7 kitaptan oluþur. Birinci kitap olan 1911 tarihli "Safahat"ta, Osmanlý toplumunun meþrutiyet yýllarýndaki durumu anlatýlýr. "Süleymaniye Kürsüsünde" isimli 1912 tarihli ikinci kitapta, Osmanlý aydýnlarýnýn halkla iliþkisi dile getirilir. 1913 tarihli "Hakkýn Sesleri" adlý bölümde, eski dinsel-didaktik Türk yapýtlarýnda olduðu gibi her þiirin baþýnda bir ayet yer alýr. Bu ayetler günün siyasal ve toplumsal olaylarýnýn yorumuna ýþýk tutar. 1914 tarihli ve "Fatih Kürsüsünde" adlý dördüncü bölümde, yeni kuþaklara çalýþma ve mücadele ruhu kazandýrmak isteyen düþünceler yer alýr. 1917 tarihli "Hatýralar" bölümünde 1'inci Dünya Savaþý sýrasýnda yazýlmýþ þiirler bulunur. Her birinin baþýna bir hadis konular bu þiirlerde "Ýslam Birliði" ülküsü vurgulanýr. 1924 tarihli "Asým" ismindeki 6'ncý bölümde 1'inci Dünya Savaþý günlerinden tablolar çizilir. 1933 tarihli 7'nci bölüm olan "Gölgeler"de dinsel konulu þiirler ve dörtlükler yer alýr.

Þiiri
Mehmet Akif'in þiiri anlatýya ve öðüde dayanýr. Ama din yönünden ulaþtýðý baþarý, öðüt ve anlatýyý donukluktan kurtarýr. Zaman zaman didaktizmin sakýncalarýný hafifleten bir mizah ön plana çýkar. Zaman zaman da coþku ve içtenlik gibi öðeler þiiri söylev parçasý olmaktan kurtarýr. "Sanat sanat içindir" tezine her zaman karþý çýktý. Ona göre þiir, "libas hizmetini, gýda vazifesini görmelidir. Gerçeði her an ve bütün çýplaklýðýyla yakalamalýdýr." Ýstanbul halkýnýn konuþma dili kadar Osmanlýcayý da çok iyi bildiði için aruz veznini ustalýkla kullanýr. Türkçülük hareketine ve Milli edebiyat akýmýna karþý çýkar. Kurtuluþu Batýlýlaþma'da gören Tevfik Fikret ile catýþýr. Ýslam Birliði'ni savunurken, Ýslam dünyasýndaki duraðanlýðý da sert dille eleþtirir. Savaþ, bunalým ve yokluk yýllarýnýn yoksul insanlarý Türk edebiyatýnda gerçek yüzleri ve sorunlarýyla ilk kez onun þiirlerinde ele alýnýr.



ESERLERÝ

Safahat (Baþlangýç 1911, tamamlanma 1933. Ömer Rýza Doðrul, Akif'in kitaplarýna almadýðý þiirlerini de ekleyerek Safahat'ý 1943'te tekrar yayýnladý. M. Ertuðrul Düzdað "Safahat"ýn daha önceki baskýlarý arasýndaki farký gösteren yeni bir basýmýný 1987'de yayýnladý.)
Kastamonu Kürsüsünde (1921, Milli Mücadele dönemindeki hutbeleri)
Kur'an'dan Ayet ve Hadisler (ölümünden sonra, 1944 seçme yazýlarý)
Mehmet Akif Ersoy'un Makaleleri (1987, Abdülkerim ve Nuran Abdülkadiroðlu)

Hiç yorum yok: